Bayram ve Ramazan ayı sofralarının baş tacı, şerbetli tatlı severlerin vazgeçilmezi Kalburabastı, adını şekil verildiği o meşhur "kalbur"dan alır. İrmikli hamurunun ağızda dağılan dokusu ve iri ceviz parçalarının lezzetiyle birleşen bu tarif, Pakmaya Hamur Kabartma Tozu ve Şekerli Vanilin ile garanti bir sonuç veriyor. "Evde kalburabastı nasıl yapılır?" diye düşünenler için en pratik ve tam ölçülü tarif sizlerle!

Kalburabastının o dağılan kendine has dokusunu yakalamak için malzeme oranları çok önemlidir.

Yoğurma kabına oda sıcaklığındaki margarini, sıvı yağı, yumurtayı ve yoğurdu alıp elinizle karıştırın. Ardından irmiği ekleyin. Unu, Pakmaya Hamur Kabartma Tozu ve Pakmaya Şekerli Vanilin ile birlikte karışıma azar azar ilave edin. Ele yapışmayan ama yumuşak kıvamlı (kulak memesi kıvamında) bir hamur elde edene kadar yoğurun.
Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avucunuzda yuvarlayın. Eğer evinizde geleneksel bir kalbur yoksa, bir rendenin ince tarafını veya silikon bir nihale tabanını kullanabilirsiniz. Hamuru kalburun üzerine bastırarak hafifçe açın. Tam ortasına iri dövülmüş cevizden bir tutam koyun. Hamurun kenarlarını ortada birleştirerek kapatın. Birleşme yeri altta kalacak şekilde fırın tepsisine dizin.
Fırınınızı önceden 180°C'ye ayarlayıp ısıtın. Kalburabastıları, üzerleri nar gibi kızarana kadar yaklaşık 35-45 dakika pişirin. Pişen tatlıları fırından alın ve tamamen soğumaya bırakın. Püf Noktası: Bu tarifte şerbet sıcak, tatlı soğuk olacak.
Tatlılar soğuduktan sonra şerbet hazırlığına başlayın. Tencereye su ve şekeri koyup kaynatın. Kaynama başladığında limon suyunu ilave edin ve 5 dakika daha kaynatıp ocaktan alın. Şerbeti ocaktan aldıktan sonra sadece 1-2 dakika ilk sıcaklığının gitmesini bekleyin. Soğumuş olan kalburabastıların üzerine sıcak şerbeti gezdirin. Tatlıların şerbeti her yerine eşit çekmesi için ara sıra alt üst çevirin.
Tatlılar şerbetini tamamen çekip dinlendikten sonra servis tabağına alın.
Afiyet olsun!
Kalburabastı tatlısına ismini veren ve o meşhur petek dokusunu kazandıran kalbur, aslında Anadolu mutfak kültürünün çok eski bir mirasıdır.
Geleneksel olarak; tahta bir kasnağın içine gerilmiş, tel veya deri sırımlardan oluşan, genellikle tahıl, un veya bakliyat elemek için kullanılan büyük gözenekli bir elektir. Eskiden her evde bulunan bu araç, zamanla tatlılara şekil vermek için mutfakların baş köşesine yerleşmiştir.
Kalburun (veya benzeri dokulu yüzeylerin) tatlıya verdiği o tırtıklı şekil, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz; tatlının lezzetini doğrudan etkiler.
"Benim evimde o eski kalburlardan yok" diyorsanız hiç üzülmeyin! Mutfağınızdaki modern aletlerle de aynı dokuyu ve lezzeti yakalamanız mümkün. İşte kalbur yerine kullanabileceğiniz pratik alternatifler:
Hangi aracı kullanırsanız kullanın, önemli olan hamurda o girintili çıkıntılı dokuyu oluşturarak şerbetle buluşmasını sağlamaktır.